14 Mart 2010 Pazar

ALLAH DERİN DÜŞÜNMEMİZİ EMREDER

C:\Users\kişi\Desktop\My Pictures\İNSAN-YAŞAM\düşünmek4.jpg

Yüce Rabbimiz, Kuran'daki pek çok ayette insanları düşünmeye davet etmektedir. İnsan, herşeyi yoktan var eden, sonsuz güç sahibi Yüce Yaratıcıyı takdir edebilme gücünü, Allah korkusunu ve Allah'a olan yakınlığını derin düşünerek arttırabilir.

Allah Kuran'ın birçok ayetinde "...yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?"(Nahl Suresi, 17), "...düşünen bir topluluk için deliller vardır" (Bakara Suresi, 164) ifadeleriyle düşünmenin önemini bildirmiş ve üzerinde düşünmemiz için sayısız delil yaratmıştır. Çevremizde gördüğümüz herşey Allah'ın bir tecellisi ve yaratılış delilidir. Bu nedenle gökler, yer ve bunların arasında bulunan herşey insanın düşünmesi için birer vesiledir. Bir ayette şöyle buyrulur:

"Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp -düşünmeyecek misiniz? Secde Suresi,4

İnsanlar gün içinde birçok konu hakkında düşünürler. Ancak bu düşüncelerin büyük bir kısmı ahireti için fayda vermeyecek, "boş ve gereksiz", insanı hiçbir sonuca götürmeyen, insana hiçbir şey kazandırmayan yararsız düşüncelerdir. Oysa önemli olan, insanın yaşamının her anında olayların sebeplerini, hikmetlerini araştırarak gerçek anlamda “derin bir şekilde” düşünmesidir.

Derin bir şekilde düşünen insan, kahvaltı yaparken bile Allah'ın eşsiz nimetlerini tefekkür edebilir. Örneğin, protein, vitamin ve mineral deposu olan yumurtanın oluşumu mucizevi bir olaydır. Yumurtanın sarısı ve akı, tavuk vücudunda ayrı ayrı yerlerde imal edilir ve on altı saat kadar süren bir işlemle ambalajlanır.

Parmaklarınızla iki ucundan ne kadar kuvvetle bastırsanız, kırılmayan yumurtanın sağlamlığının yanısıra pürüzsüz ve kusursuz bir şekli de vardır. Normalde çok iyi bir kalıba ve tezgaha ihtiyaç duyan böyle bir eser, içinde hiçbir kalıp bulunmayan tavuk vesilesiyle bize sunulmaktadır. Modern teknoloji tavuğun besininden veya kanından yumurta yapabilecek bir fabrikayı kuramamıştır. Kırıp çöp sepetine attığımız bu mükemmel ambalaj, mimarisi ve estetiğiyle akılları hayrete düşüren bir sağlamlık, pratiklik ve geometri şaheseridir. Bir yumurtadaki Allah'ın yaratma sanatına duyulan hayranlık, Allah’ın izniyle insanın imanını artırır. Kişi, Allah'ın kudretini ve sanatını görür, O'nu bütün noksanlıklardan tenzih eder ve Allah'a yakınlaşmaya bir yol bulur..

Etrafımızdaki herşey Allah’ın benzersiz yaratma sanatının birer delilidir. Bu delillere sadece bakmak bir anlam ifade etmez. Baktığımız herşeyi görmemiz ve üzerinde düşünmemiz gerekir. Çevremizdeki güzellikler üzerinde tefekkür ederek muhteşem yaratılışlarını farkedebilir, Allah'ın üstün yaratmasını kavrayabiliriz.

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." Al-i İmran Suresi, 191

Ayette de belirtildiği gibi hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır. Ancak derin düşünen insan Allah’ın yüceliğini, büyüklüğünü kavrar ve korkusu artar. Bütün bunları önemsemeden geçmek ve düşünmemek, Allah'ın ayetlerinden yüz çevirmek anlamına gelir. Kuran'da pek çok yerde, Allah'ın ayetlerinden ve yaratılışın delillerinden yüz çevirenlerin, inkarcılar olduğu vurgulanır.

Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. Enbiya Suresi, 32

Hayır, sen (bu muhteşem yaratışa ve onların inkarına) şaşırdın kaldın; onlar ise alay edip duruyorlar. Saffat Suresi, 12

Size kendi ayetlerini gösteriyor; artık Allah'ın ayetlerinden hangisini inkar ediyorsunuz? Mü'min Suresi, 81

İman etmeyen insanlar ise, "O gün cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp-hatırlar, ancak (bu hatırlamadan) ona ne fayda?" (Fecr Suresi, 23)ayetinde de haber verildiği gibi ancak cehennemi gördüklerinde gerçek anlamda düşünmeye başlarlar.

Bu kişiler o ana kadar, dünyadaki yaşama amaçlarını, çevrelerindeki canlılardaki ve evrendeki yaratılış mucizelerini, Allah'ın Kuran'daki emir ve yasaklarını, kısacası kendilerine gerçek anlamda yarar sağlayacak konuları hiç düşünmemişlerdir. Bir gün öleceklerini ve Allah’ın huzurunda hesaba çekileceklerini akıllarına getirmemişlerdir.

Ülfet, yani etraftaki herşeye alışkanlık gözüyle bakmaktan kaynaklanan durum, kimi insanların düşünmelerinin ve iman etmelerinin önündeki engellerden biridir. Ülfetten kurtulmuş, şuuru açık ve düşünebilen bir insan, olayları hikmetleriyle düşünebilecek bir akla sahip olur. Ve baktığı her yerde Allah’ın yarattığı herşeydeki güzellikleri ve detayları inceleyip düşünen bir insan, Allah’ın izniyle imanı kazanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder