Bir mümin için hiçbir şey, Rabbimiz’in hoşnutluğunu ve sevgisini kazanmaktan daha üstün değildir. Mümin hayatı boyunca sürekli olarak kendisini Allah'a yakınlaştıracak vesileler arar. Allah bir ayetinde müminlere bunu şöyle bildirir:
Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakının ve (sizi) O'na (yaklaştıracak) vesile arayın; O'nun yolunda cehd edin (çaba gösterin), umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi, 35)
Yüce Allah, üstün yaratma sanatını tüm evrende kusursuzca sergilemiştir. Yeryüzünde var olan her güzellik, hayranlık uyandırıcı her detay, Allah'ın üstün gücünün ve kudretinin bir tecellisidir. Bu büyük nimeti ve iman delillerini farkedebilenler ise Allah'a gönülden iman eden müminlerdir.
Mümin, çevresindeki her güzellikte Allah'ın yüceliğini ve sanatını görür, tüm bunların bir sebeple yaratıldığını bilir ve Allah'ı yücelterek O'na yakınlaşmaya yol arar. Bu, çevresindeki iman delillerini görebilen, yaratılmış her şeyi Allah'a yönelmek için bir yol sayan iman sahiplerinin en önemli özelliklerindendir. Allah Kuran’da müminlerin bu özelliklerini şöyle bildirmektedir:
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 191)
Allah'ın yarattıkları üzerinde derin düşünmek, bunları Allah'a yakınlaşacak vesileler kılmak anlamındadır. Kuran'da birçok ayette "düşünmez misiniz", "düşünenler için deliller vardır" ifadeleriyle düşünmenin önemi vurgulanmaktadır. İnsanın karşılaştığı her şey, gördüğü ve farkına vardığı her mucizevi detay, üzerinde düşünüp Yüce Rabbimize şükretmesi ve O’na yönelmesi için birer vesiledir.
İnsan çok aciz yaratılmıştır ve ne kadar aciz olursa imtihanı o kadar mükemmel olur, Allah’a daha da yakınlaşır. Yüce Allah isteseydi pis ve çamurlu topraktan çıkan muhteşem kokulara sahip çiçeklerin kokusunu insanların vücudunda yaratabilirdi. Ama insanların cennete özlem duymaları için onları bu şekilde aciz yaratmıştır. İnsan kendindeki aczi gördükçe, cennete olan isteği daha da artacaktır.
İnsanın nefes almasını, kalbinin atmasını sağlayan Yüce Allah, bunları bir an bile unutmuyorken- ki Yüce Allah ‘Hafız’ dır, asla hiçbir şeyi unutmaz-, samimi inanan insanların da O’nu anmayı unutmaması gerekmektedir..Her mümin "beni takva sahiplerine önder kıl" şeklinde dua etmeli,korku ve ümit içinde Allah’ın hoşnutluğunu ve rahmetini dilemelidir.
Çevresindeki büyük deliller üzerinde derin düşünen bir insan, her şeyin bir amaçla yaratıldığını anlayacak, kendisinin de yaratılışının bir amacı olduğunu fark edecek ve Allah'ın sonsuz gücünü gereği gibi kavrayabilecektir. Allah’ı çok düşünmek, Allah’tan çok korkmak, ölüm gerçeğini kavramak insanın çok tutarlı ve teveküllü ve olmasını sağlayacaktır.
Kendisine can veren, Ruhundan üfleyen ve dünya hayatında sayılamayacak nimetler sunan Yüce Rabbimiz'in, en kusursuz olan nimetleri ve eşsiz güzellikleri cennette hazırladığını bilmesi,mümini Allah’a yaklaşmak için vesileler aramaya, hoşnutluğunu kazanmak için çaba göstermeye yöneltecektir:
Gerçekten, gece ile gündüzün art arda gelişinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır. Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar ve bununla tatmin olanlar ve Bizim ayetlerimizden habersiz olanlar; İşte bunların, kazandıkları dolayısıyla barınma yerleri ateştir. İman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onları imanları dolayısıyla altından ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder). (Yunus Suresi, 6-9)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder